EĞİN Halaylarının davulla çalınışıyla ilgili, eski oyuncu –usta büyüklerimiz….
”EĞİN HAVALARININ TEMPOSUNU HİÇ BİR YERE BENZEMEZ....Ayrıca..
”EĞİN HALAYLARI DA DAVULSUZ OYNANMAZ”… derlerdi.
Son kuşak bizler …Ustaların bu sözlerini hep rahmetle anar… gururlanırız.
Gerçekten de.. Usta-çırak ilişkisiyle günümüze ulaşan Eğin’in geleneksel ezgilerindeki ritim ve davul tempoları,
diğer komşu yörelerden kesin çizgilerle ayrılmaktadır.Bu nedenle,günümüz genç icracılarının
bu farklılığı çok iyi bilip kavraması bizim açımızdan oldukça önem taşımaktadır..
Sözgelimi ; 9/8’lik “Raks Aksağı” ile icra edilen (Bir ayak,iki ayak ve Eğin kınası gibi..) Eğin Halay’ındaki…
“Dümedüme-Düm Düm Tek- Dümedüdü- Düm tek”diye “başlayan (tek ayak) temposu, “çöktürme” kısmında ”çifteleme”(X) adı verilen ”Düme Düm –Düm Düm Tek- Dümedüdü -Düm tek “ temposu ile sürdürülerek.. ”İki Ayak, Eğin Kınası ve Süpürgesi yoncadan” bölümleriyle son bulmaktadır.. Eğin tempolarının, iyice anlaşılıp sindirilebilmesi için,. usta öğreticiler nezaretinde (bire bir) karşılıklı olarak görsel şekliyle mutlaka çalışılması gerekmektedir. Eğin Halaylarının, özellik arz eden geleneksel çalınış biçimlerini en iyi uygulayanlar arasında; (Miçinkağ’lı)Karakoç’lu merhum Ali Rıza Büyük Türkmen ile..yine Tuğlu köyünden (Hüdü’lü) merhum Mehmet AKSOY’U söyleyebiliriz..O dönemde yetişen (Yılmaz UZUN..GİBİ)genç davulcuların bu günkü başarılarını onlardan büyük bir arzu ve istekle öğrendiklerine borçlu olduklarını hep söylerler.
Hepsi de Nur içinde yatsın..! Mekânları cennnet olsun..!
Dileğimiz.. Eğin Halay Havalarının geleneksel tempo biçimlerinin,
otantik şekliyle yaşatılması,korunması ve kuşaklara aktarılmasıdır....
Bunun, en büyük görev ve sorumluluğunun ise ..başta,YAŞAYAN FOLKLOR VE KÜLTÜR DERNEKLERİMİZ olmak üzere,
diğer Kurum ve kuruluşlara düştüğü muhakkaktır. TEMENNİİMİZ :
HALAY VE TÜRKÜLERİMİZİN GELENEKSEL TEMPOLARININ KORUNMASI....
KALICILIĞININ SAĞLANMASI..
BUNLARA İLİŞKİN, MUSİKİ ÖĞRENİM KURSLARINI HEMEN AÇILMASI OLACAKTIR…!
Şu fâni dünyada bu gün varız yarın yokuz..
Hoş görü şemsiyesi altında neden birbirimize derman olmuyoruz…ki..?
Birbirimize ..Neden kol kanat germiyoruz.?
Niçin hep duygusal davranıp hem birbirimizi incitiyoruz..?.
Hem de kültürümüzü yok yere birlikte heba ediyoruz...?
Sözümüzü Yunus Emre’nin şu sözleriyle ile noktalıyoruz…
”MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ….HANİ BUNUN İLK SAHİBİ…
MAL DA YALAN MÜLK DE YALAN..VAR BİRAZ DA SEN OYALAN”
ALLAH’IN SELAMETİ ÜZERİMİZE OLSUN…!
---------------------------------------------------------------------------------------
Doç. Burhan TARLABAŞI…
(Davulcu)…..YILMAZ UZUN
--------------------------------------------------------------------------------
(X): “Çifteleme;Eğin davulunun, “dümedüdü düm tek”şekliyle yöremize has,
geleneksel bir davul temposudur. Bu da bizi diğer bölgelerden ayıran önemli bir nitelikdir.”
------------------------------------------------------------------------------------------