­

Necati Başara

1949 ile 1956 yılları arasında .. TRT.İstanbul Radyosunda .”dilli kaval” ustası ...“Şen Türküler Kümesi”   Koro Şefi.. 
NECATİ  BAŞARA’YI  TANIYOR MUYUZ..?
( 1909 Tokat-1991 İstanbul )
 

Ülkemizde, “dilli kaval”a ilişkin  ilk  etkin çalışmalara   1956 yılında,   “ŞEN TÜRKÜLER KÜMESİ”  adı  ile   dilli Kaval  sanatçısı, merhum  Necati BAŞARA’ da rastlarız. Merhumun,  1949 ile 1956 yılları arasında  dönemin İstanbul Radyosunda yaptığı     proğramlarda  dilli kavalıyla yurdun  dört bir bucağından ezgileri seslendirmiş,  seçkin  dinletileriyle ..halkın beğenisini toplamıştır..Necati hoca, benim de hayranlık ve saygı duyduğum ,yorumlarından ilham aldığım ..gençlik yıllarımın  değerli  hocalarından idi.   Sevgili  Necati  BAŞARA  Hocamızı burada  rahmetle anıyoruz...! 
(RESİMDE ….Merhum Necati BAŞARA’NIN ..bir konserinde...arkasında darbuka çalan küçük oğlu, günümüz TRT.Tar  Sanatçısı  Mirza Başara..ile. öğrencilerinden .Prof. Dr. Şenel ÖNALDI ve hemşehrisi   Sabri YAMAN’IN sazları eşliğinde dilli kaval çalışını   izlemektesiniz..
NOT : Necati BAŞARA, 1960 yapımı  “Yeşil Kurbağalar” adlı filimde Kemaliye(Eğin)’in  “Yeşil Kurbağalar” ela gözlüsünü de  kavalıyla seslendirmiştir. ,
-----------------------------------------------
(Necla AKBEN’DEN, Necati Başara ile ilgili bir anekdot .... )
“O yıllar, sanatçı dahi olsa, şöhret sahibi de olsa insanların paraya odaklanmadığı yıllardı... dolayısıyla Necati Başara da şöhretini asla kişisel menfaati için kullanmamıştı. 
Çok parasız kaldığı zamanların birinde cebindeki son birkaç kuruşla memleketi Tokat’taki ağabeyine telgraf çekerek para istemek için postaneye gidiyor Necati Başara... 
Diyor ki “Telgraf çekeceğim kelimesi kaç kuruş?” Örneğin “5 kuruş” dediklerinde bir bakıyor cebinde sadece 20 kuruşu var. Yani en fazla 4 kelimelik telgraf çekebilir. Bir insan dört kelimede ne yazabilir ne anlatabilir ki? 
Adres yazmaya kalksanız dahi yetmez. Adı soyadı bile iki kelime... Ama Necati Başara bu. Sanatçı... Şair... Halk aşığı... Dört kelimede işi bitiriyor: 
“Tokat, Hayati. Para, Necati” Yazıp veriyor memura. Memur alıp bakıyor ve diyor ki: Bu nasıl telgraf beyefendi? Kim ne anlayacak bundan? 
-Siz Tokat’a gönderin. Orada anlarlar memur bey. Veriyor 20 kuruşu ve yolluyor dört kelimelik telgrafı. Gerçekten birkaç gün içinde Tokat postanesindeki memurlar bu telgrafı anlıyorlar. 
Ne de olsa Tokat küçük bir şehir. Necati Başara da Tokat’ta herkes tarafından iyi biliniyor. Postane çalışanları Hayati isminde ağabeyi olduğunu da biliyorlar. Telgrafı, doğruca Necati Başara’nın ağabeyi Hayati’nin adresine ulaştırıyorlar. Hayati ağabeyi de, kardeşi Necati’nin parasız kaldığını anlayıp, İstanbul’a para gönderiyor.”

PROF.DR.ŞENEL ÖNALDI'  NECATİ BAŞARA'YI ANLATIYOR,,..
"Merhum,Necati Başara hocamız, PTT. tarihine ilk kısa telgrafı çeken kişi olarak  geçmiştir.Tokat'ın eşraf ailesinden gelir. Babası, Sivas’lı âlimlerden biri olup, Atatürk'ün de hocası olduğu söylenir. , Asıl mesleği orman mühendisi olan merhum Necati Başara hoca, aynızamanda bir  şair, bestekâr ve derlemeciydi. Ayrıca nüktedan biriydi. " Boku tanımadan çöpçü başı olma " onun özel sözlerinden biridir.”
 

Scroll to Top